Zar zor aldığımız belediyeleri de geri vereceğiz bu gidişle!

Ne CHP İstanbul İl’e güvenebilir, ne de İYİ Parti İstanbul İl’e! Kime güvenecek? Sadece kendine. Hayret bir şey. Kendini bir tür İstanbul’u feth edecek Sultan Mehmet gibi gördüğüne eminim. İmamoğlu, İstanbul’u kaybederse de siyasi hayatı biter. Peki ya surların içindeki bizler? Bizim başımızdakiler? Onlar meleklerin cinsiyetini tartışmakla meşgul! İstanbul geri verilecek, muhalif saraylıların umru sadece kendi saraylarını korumak, yani muhalif olmak. Bir önceki seçimde olduğu gibi belediyeyi almak için bilenmiş bir Canan ve Buğra da yok. Anlaşılan o ki delege yapısını aşamayacağı gerekçesiyle kimse KK’yı devirmeye heveslenmeyecek, bari belediye başkan adayı seçimlerini biraz nabız tutarak yapsın. Boşa koysan dolmuyor, doluya koysan taşıyor, İstanbul’u kimin alacağı, siyasetin en büyük sorusu! AKP liderinin 22 yıllık iktidarında en çok istediği şey, giderayak İstanbul’u geri almak. Geçen defa hiç kimsenin tanımadığı bir küçük belediyenin başkanıyken bu kez çok sevilen ve çok kızılan bir figür! Sevenlerin oyu yetecek mi belli değil, ama karşısına çıkarılacak aday bulmakta zorlanıldığı belli. Sırat köprüsü. Küskün seçmeni sarsıp yeniden güvenlerini kazanır ve etrafında buluşturursa, İmamoğlu’nun şansı var. İstemediğimiz adayları dayatmasın, milletvekili adaylarını dayattığı gibi; çantada keklik sandığı ilçelere de yine çeşitli hesaplarla aday koymasın, herkes her şeyin farkında. . Ama bu kez Kürtler de kendi adaylarını çıkarmaya niyetli, hatta bağımsız adaylar çıkabilir ve muhalif seçmenden sempati toplayabilir. AKP, İmamoğlu’nun karşısına zorlanmadan kazanacak, yüz de yüz emin olduğu bir aday bulmakla uğraşıp anket üzerine anket yaptırırken İmamoğlu’nun şansı ne? Karşısında genel seçimlerde kaybetmenin şokunu atlatamamış, küskün bir seçmen var ve sandığa bile gitmeye niyetleri yok.

Zar zor aldığımız belediyeleri de geri vereceğiz bu gidişle!

Ama bu kez Kürtler de kendi adaylarını çıkarmaya niyetli, hatta bağımsız adaylar çıkabilir ve muhalif seçmenden sempati toplayabilir. Anlaşılan o ki delege yapısını aşamayacağı gerekçesiyle kimse KK’yı devirmeye heveslenmeyecek, bari belediye başkan adayı seçimlerini biraz nabız tutarak yapsın. Ne CHP İstanbul İl’e güvenebilir, ne de İYİ Parti İstanbul İl’e! Kime güvenecek? Sadece kendine. İmamoğlu, İstanbul’u kaybederse de siyasi hayatı biter. Sırat köprüsü. AKP, İmamoğlu’nun karşısına zorlanmadan kazanacak, yüz de yüz emin olduğu bir aday bulmakla uğraşıp anket üzerine anket yaptırırken İmamoğlu’nun şansı ne? Karşısında genel seçimlerde kaybetmenin şokunu atlatamamış, küskün bir seçmen var ve sandığa bile gitmeye niyetleri yok. İstemediğimiz adayları dayatmasın, milletvekili adaylarını dayattığı gibi; çantada keklik sandığı ilçelere de yine çeşitli hesaplarla aday koymasın, herkes her şeyin farkında. . Kendini bir tür İstanbul’u feth edecek Sultan Mehmet gibi gördüğüne eminim. Bir önceki seçimde olduğu gibi belediyeyi almak için bilenmiş bir Canan ve Buğra da yok. Peki ya surların içindeki bizler? Bizim başımızdakiler? Onlar meleklerin cinsiyetini tartışmakla meşgul! İstanbul geri verilecek, muhalif saraylıların umru sadece kendi saraylarını korumak, yani muhalif olmak. Geçen defa hiç kimsenin tanımadığı bir küçük belediyenin başkanıyken bu kez çok sevilen ve çok kızılan bir figür! Sevenlerin oyu yetecek mi belli değil, ama karşısına çıkarılacak aday bulmakta zorlanıldığı belli. Boşa koysan dolmuyor, doluya koysan taşıyor, İstanbul’u kimin alacağı, siyasetin en büyük sorusu! AKP liderinin 22 yıllık iktidarında en çok istediği şey, giderayak İstanbul’u geri almak. Hayret bir şey. Küskün seçmeni sarsıp yeniden güvenlerini kazanır ve etrafında buluşturursa, İmamoğlu’nun şansı var.