Burutay Subaşı: "İtalya'dan gelen teklifi reddetmek zorunda kaldım"

Milletler Ligi'nin milli takımlar açısından önemini vurgulayan Burutay Subaşı bu konuda şu değerlendirmelerde bulundu. Pişman değilim ama o dönem şartlar farklı olsa tabii ki giderdim. Sonuç olarak erkekler de oralara gidebileceğinin başlangıcını zaten 2-3 sene önce atmıştı. diyerek açıkladı. Yani ben değil ama ailemin psikolojisi çok iyi değildi. Orada inanılmaz bir özgüven kazanmıştım ve o zaman daha 19 yaşımdaydım. Arkas Spor'un tecrübeli oyuncusu Burutay Subaşı yeni açıklamaları ile dikkat çekti. Biz bunun bilincindeyiz ve şu anda tüm genç arkadaşlarımız, İtalya'da oynayan Efe, Adis, Halkbank'ta oynayan Mirza olsun, ayrıca Arkas'ta da Efe var o olsun, bu konuda inanılmaz bir istekleri var. Efe Mandıracı'nın bir yılda iki kez aynı yerden ameliyat olduğu çok zor bir sakatlığı vardı. İtalyan ekibi Verona'dan gelen teklifi reddettiği için pişman olmadığını belirten Burutay Subaşı, İtalya teklifini neden reddettiğini ise Ailevi konular, psikoloji o dönem çok iyi değildi. Ama o çalışmayı bırakmadan voleybola özveriyle döndü. Kupayı almak bizim için önemliydi. Bu da çok zordur. Şu anda onun altını doldurarak gidiyoruz. Çünkü bu bize bir özgüven kazandıracaktı ki öyle de oldu. Birincisi a milli takıma ilk gittiğim zaman. Filenin Efeleri bu yıl tarihte ilk kez Milletler Ligi'nde mücadele edecek. Kadınlardaki pasta çok büyümüşken erkeklerdeki pasta yapım aşamasında. Verona'dan bir teklif almıştık ama ben o teklifi üzülerek reddetmek zorunda kalmıştım. İnsanlar da yaptığımız bu pastadan birer dilim alıp karşıya geçip izleyecek ve ona göre değerlendirecekler. Burutay Subaşı yeni açıklamalarında yurt içi veya yurt dışından gelen ama kabul etmediği için pişman olduğu bir teklif olup olmadığı hakkındaki soruya şu ifadelerle cevap verdi: Evet, tabii ki de. Ben pastayı çok iyi yaptığımızı ve devamının da geleceğini düşünüyorum. Psikolojik olarak da çok yorgunluk vardı. "AXA Sigorta Efeler Ligi'nden Arkas Spor oyuncusu Burutay Subaşı yeni açıklamalarında kariyeri ve Filenin Efeler, Filenin Sultanları ve İtalya'dan bahsetti. Subaşı, Voleybolun Sesi için yaptığı röportajda Türkiye A Milli Voleybol Takımları, Milletler Ligi ve İtalya'dan aldığı teklifi neden reddettiğinden bahsetti. İlk Halkbank'a transfer olduğum dönemlerde Matey Kaziyski ile oynamıştık. Ondan dolayı böyle bir karar aldık. Benim kariyerimin dönüm noktası oldu çünkü ben daha öncesinde pasör çaprazı oynuyordum. Sonuç olarak biz bu işi yaparken birilerinin bizi izlemesini, destekse destek, eleştiriyse eleştiri bunu yapmasını tabii ki de isteriz. Türkiye'de erkek voleyboluna gösterilen ilgiden bahseden Subaşı, kadın ve erkek voleyboluna duyulan ilgiyi şu sözlerle değerlendirdi: Bu başarıyla endeksli. Adis'in gelişimini biliyoruz, görüyoruz. Finale çıktığımızda da Challenger Cup'a katılabiliyorduk ama kupayı almak bizim için çok daha önemliydi. Kariyerindeki dönüm noktası maçlar sorulan Burutay Subaşı, kariyerini şekillendiren maçın Türkiye A Milli Erkek Voleybol Takımı'nda forma giydiği dönem olduğunu şu sözlerle belirtti: Kariyerimde birçok dönüm maçı oldu. Kadınlarımız nasıl en yukarıya çıktı ve şu andaki verilen değer, izlenme sayıları salonların dolmaları başarıya tepki olarak oluşuyor. İtalya'dan idare etmem mümkün değildi. Sadece o turnuva ile başladı ve Arkas'ta da 4 numara oynayarak kariyerim gelişti. Kendi takımlarında ilk 6'da oynayan oyuncuların hepsi 2-3 gün dinlenerek milli takım sezonuna geldiler. Tabii ki de bizim için hiçbir zaman yeterli olmayacak. O zaman ilk 4 numaradan oynadığım turnuvaydı o. Dediğim gibi hepimiz Milletler Ligi'nde başarılı olmak istiyoruz. Golden League ile başlayarak söyleyeyim. İstediğimiz Olimpiyatlar'a gidebilmek için ilk 10 takım arasında yer almak. O gittikten 3 sene sonra Verona'ya transfer olmuştu. Benim için voleyboldan önce aile geliyor. O da pozitif bir etki yarattı ve biz Challenger Cup'tan kupayı alarak tarihimizde ilk kez Milletler Ligi'nde oynama hakkı kazandık. Milli voleybolcu Burutay Subaşı ise turnuvaya katılma hakkı kazanmaları hakkında şunları söyledi: Açıkçası bu yaz gerçekten güzel bir milli takım sezonu geçirdik. Oradaki her takım hemen hemen ya bizimle aynı seviyede ya da bizden yukarıda. Yapabilecek güçteyiz. Milletler Ligi dediğimiz yer gerçekten milli takım olarak da dünyanın şu anda zirve seviyesi. Sonuçta sezonun bitişinden hemen sonra başlayan bir milli takım vardı. Ben 2-3 haftalık bir tatil dönemi geçirdim, psikolojik olarak da gayet güzel bir şekilde döndüm milli takıma. Oraya da hazır bir şekilde gideceğiz. Sonuçta kötü bir şey olduğu zaman uçağa ya da otobüse atlayıp bir saatte ailenizin yanında olamıyorsunuz. . Challenger Cup'ta da %100 bir şekilde oynayamadık. Golden League'de kötü oynamamıza rağmen istediğimiz sonuçla döndük. Efe Bayram'ın sakatlığı geçti, tekrar süre buldu. Kaziyski yanlış hatırlamıyorsam ondan 1-2 sene sonra İtalya'ya döndü. Orası bir dönüm noktası olmuştu. A milli takımda ilk oynadığım zaman İtalya'yı ilk sette 21-13 gibi bir skordan dönüp 3-0 yenmemiz. Pastayı yapacağız, insanların önüne koyacağız. İlk hedefimiz Antalya'daki maçların ilk dördünü kazanmak, bu bize çok özgüven verir.

Burutay Subaşı: "İtalya'dan gelen teklifi reddetmek zorunda kaldım"

İtalyan ekibi Verona'dan gelen teklifi reddettiği için pişman olmadığını belirten Burutay Subaşı, İtalya teklifini neden reddettiğini ise Ailevi konular, psikoloji o dönem çok iyi değildi. Milletler Ligi dediğimiz yer gerçekten milli takım olarak da dünyanın şu anda zirve seviyesi. Kadınlardaki pasta çok büyümüşken erkeklerdeki pasta yapım aşamasında. . Birincisi a milli takıma ilk gittiğim zaman. İstediğimiz Olimpiyatlar'a gidebilmek için ilk 10 takım arasında yer almak. Türkiye'de erkek voleyboluna gösterilen ilgiden bahseden Subaşı, kadın ve erkek voleyboluna duyulan ilgiyi şu sözlerle değerlendirdi: Bu başarıyla endeksli. Oradaki her takım hemen hemen ya bizimle aynı seviyede ya da bizden yukarıda. diyerek açıkladı. İtalya'dan idare etmem mümkün değildi. Sonuçta sezonun bitişinden hemen sonra başlayan bir milli takım vardı. Biz bunun bilincindeyiz ve şu anda tüm genç arkadaşlarımız, İtalya'da oynayan Efe, Adis, Halkbank'ta oynayan Mirza olsun, ayrıca Arkas'ta da Efe var o olsun, bu konuda inanılmaz bir istekleri var. Dediğim gibi hepimiz Milletler Ligi'nde başarılı olmak istiyoruz. O da pozitif bir etki yarattı ve biz Challenger Cup'tan kupayı alarak tarihimizde ilk kez Milletler Ligi'nde oynama hakkı kazandık. Milletler Ligi'nin milli takımlar açısından önemini vurgulayan Burutay Subaşı bu konuda şu değerlendirmelerde bulundu. Yani ben değil ama ailemin psikolojisi çok iyi değildi. Ondan dolayı böyle bir karar aldık. İlk hedefimiz Antalya'daki maçların ilk dördünü kazanmak, bu bize çok özgüven verir. Verona'dan bir teklif almıştık ama ben o teklifi üzülerek reddetmek zorunda kalmıştım. Şu anda onun altını doldurarak gidiyoruz. Kendi takımlarında ilk 6'da oynayan oyuncuların hepsi 2-3 gün dinlenerek milli takım sezonuna geldiler. Benim için voleyboldan önce aile geliyor. Burutay Subaşı yeni açıklamalarında yurt içi veya yurt dışından gelen ama kabul etmediği için pişman olduğu bir teklif olup olmadığı hakkındaki soruya şu ifadelerle cevap verdi: Evet, tabii ki de. Sadece o turnuva ile başladı ve Arkas'ta da 4 numara oynayarak kariyerim gelişti. Psikolojik olarak da çok yorgunluk vardı. Efe Bayram'ın sakatlığı geçti, tekrar süre buldu. A milli takımda ilk oynadığım zaman İtalya'yı ilk sette 21-13 gibi bir skordan dönüp 3-0 yenmemiz. O zaman ilk 4 numaradan oynadığım turnuvaydı o. Kaziyski yanlış hatırlamıyorsam ondan 1-2 sene sonra İtalya'ya döndü. Oraya da hazır bir şekilde gideceğiz. Kadınlarımız nasıl en yukarıya çıktı ve şu andaki verilen değer, izlenme sayıları salonların dolmaları başarıya tepki olarak oluşuyor. Kariyerindeki dönüm noktası maçlar sorulan Burutay Subaşı, kariyerini şekillendiren maçın Türkiye A Milli Erkek Voleybol Takımı'nda forma giydiği dönem olduğunu şu sözlerle belirtti: Kariyerimde birçok dönüm maçı oldu. Arkas Spor'un tecrübeli oyuncusu Burutay Subaşı yeni açıklamaları ile dikkat çekti. Pişman değilim ama o dönem şartlar farklı olsa tabii ki giderdim. Finale çıktığımızda da Challenger Cup'a katılabiliyorduk ama kupayı almak bizim için çok daha önemliydi. Sonuç olarak erkekler de oralara gidebileceğinin başlangıcını zaten 2-3 sene önce atmıştı. Efe Mandıracı'nın bir yılda iki kez aynı yerden ameliyat olduğu çok zor bir sakatlığı vardı. Subaşı, Voleybolun Sesi için yaptığı röportajda Türkiye A Milli Voleybol Takımları, Milletler Ligi ve İtalya'dan aldığı teklifi neden reddettiğinden bahsetti. Filenin Efeleri bu yıl tarihte ilk kez Milletler Ligi'nde mücadele edecek. Pastayı yapacağız, insanların önüne koyacağız. Tabii ki de bizim için hiçbir zaman yeterli olmayacak. Kupayı almak bizim için önemliydi. Milli voleybolcu Burutay Subaşı ise turnuvaya katılma hakkı kazanmaları hakkında şunları söyledi: Açıkçası bu yaz gerçekten güzel bir milli takım sezonu geçirdik. Ben pastayı çok iyi yaptığımızı ve devamının da geleceğini düşünüyorum. Ama o çalışmayı bırakmadan voleybola özveriyle döndü. Orası bir dönüm noktası olmuştu. Orada inanılmaz bir özgüven kazanmıştım ve o zaman daha 19 yaşımdaydım. İlk Halkbank'a transfer olduğum dönemlerde Matey Kaziyski ile oynamıştık. Çünkü bu bize bir özgüven kazandıracaktı ki öyle de oldu. Golden League ile başlayarak söyleyeyim. Adis'in gelişimini biliyoruz, görüyoruz. İnsanlar da yaptığımız bu pastadan birer dilim alıp karşıya geçip izleyecek ve ona göre değerlendirecekler. Ben 2-3 haftalık bir tatil dönemi geçirdim, psikolojik olarak da gayet güzel bir şekilde döndüm milli takıma. "AXA Sigorta Efeler Ligi'nden Arkas Spor oyuncusu Burutay Subaşı yeni açıklamalarında kariyeri ve Filenin Efeler, Filenin Sultanları ve İtalya'dan bahsetti. Sonuç olarak biz bu işi yaparken birilerinin bizi izlemesini, destekse destek, eleştiriyse eleştiri bunu yapmasını tabii ki de isteriz. O gittikten 3 sene sonra Verona'ya transfer olmuştu. Challenger Cup'ta da %100 bir şekilde oynayamadık. Golden League'de kötü oynamamıza rağmen istediğimiz sonuçla döndük. Benim kariyerimin dönüm noktası oldu çünkü ben daha öncesinde pasör çaprazı oynuyordum. Yapabilecek güçteyiz. Sonuçta kötü bir şey olduğu zaman uçağa ya da otobüse atlayıp bir saatte ailenizin yanında olamıyorsunuz. Bu da çok zordur.