6 Şubat'ın ardından Hatay: 'Kameralar gitti, yine yapayalnız kaldık'

Hatay sokakları kaldırılan enkazlardan geriye kalan molozlar, inşaat kamyonları ve tozla kaplı durumda. Kalabalıktaki bazı kişilerse yuhalayanlara zaman zaman ölülerimize saygı gösterin diyerek çıkıştı. Duydukları bir ses, gördükleri bir taş parçası ve hatta hava durumu bile onları o ana geri götürebiliyor. Her kesinti çoğu insan için deprem anını hatırlatan bir tetikleyici. Ve bir de yağmur yağdığında tüm kenti kaplayan çamurla. ",6 Şubat 2023 depremlerinde en büyük yıkımın yaşandığı Hatay'da yaşayanlar, aradan geçen bir yılda sadece enkazların kaldırıldığını söylüyor. KOCA BİR BOŞLUKGeçen yıl depremin hemen ardından gördüğüm Hatayla, bir yıl sonra gördüğüm Hatay arasındaki en büyük fark, kentteki koca boşluk. 6 Şubat ve yakınlarındaki günlerde, kentin tarihi merkezinde yürürken, birçok Hataylının depremden sonra buraya ilk kez geldiğine ve tanıdıkları yerleri sesli şekilde aramaya çalıştıklarına şahit olduk. Hatayda yaşamaya dair paylaşımlar yapan Özge Bilgin, Eskiden yağmurda yürümeyi çok severdim, artık yağmur yağında korkuyorum diyor. Antakyanın depremde büyük ölçüde yıkılan tarihi Uzun Çarşısında ünlü Çınaraltı Künefenin sahibi Yusuf Ustanın oğlu Fatih Uzunparmak da, deprem öncesinde Hatayın hep en çok vergi veren ilk 10 kent arasında olduğunu söylüyor, Ama hizmette hep en son 10 kent arasında olduk, biz buna alışkınız diyor. . Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, geçen Eylül ayında şebeke suyunun içilebilir olduğunu, içme suyunun biyolojik ve kimyasal tahlillerinin sürekli yapıldığını belirtmişti. Biri Daha bir gün öncesinde enkazdan cansız beden çıktı, bizi diri diri gömdüler derken, bir diğeri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın önceki hafta sonu Hataydaki TOKİ kurasında söylediği Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, o şehre herhangi bir şey gelmez. Hatayda geçirdiğim 10 günün sonunda, 7 Şubatta birçok başka gazetecinin daha bulunduğu Adana-İstanbul uçağındayken, benim de aklımdaki soru buydu. Yüzlerindeyse bir endişe ve tanıdık bir yer görünce beliren sevinç ışıltısı var. Ama kentteki herkes bunun uzun zaman alacağının farkında. Ancak üzerinden henüz 24 saat geçmeden biz de kendimizi buna alışmış ve depremi her an hatırlatan manzarayı bazen fark bile etmediğimizi şaşkınlıkla fark ederken buluyoruz. Gece karanlık çöküp sokaklar ıssızlaştığındaysa, tarihin 6 Şubat 2023te, saatin de 4:17de takılı kalmış olduğu hissi her yeri kaplıyor. Aylin Yazan'ın Hatay'dan izlenimleri",. Tarihinde birçok kez depremlerle yıkılmış olan Antakya, Beklenen büyük deprem herhalde bize denk gelmez diyen kuşakların başına geldi. BBCEn büyük yıkımı yaşayan ilçelerden Defnede eskiden binalarla dolu sokaklar kocaman bir boşlukla yutulmuşKENDİ ŞEHRİNDE TANIDIK SOKAK ARAMAKHatayda birçok sokak artık yok, bazıları moloz yığınlarıyla kapanmış durumda, bazıları ise üzerindeki binaların yıkılıp enkazların kaldırılmasıyla oluşan büyük boşluk tarafından yutulmuş. Konuştuğumuz depremzedelere ne sorarsak soralım, söze hep o sabaha karşı yaşadıklarını hatırlayarak başlıyor. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 2 Şubatta yaptığı açıklamada 6 Şubat depremlerinde 53 bin 537 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı. Geriye Hataylılardan, ve görevlendirmeyle ya da gönüllü olarak buraya gelmiş memur ve çalışanlardan başka kim kaldı?Yalnızlık, kentte konuştuğumuz hemen herkesin ifade ettiği duyguların başında geliyor. Hatay Valisi Mustafa Masatlının Ocak ayında Anadolu Ajansına verdiği bilgiye göre aralarında kamu binalarının da olduğu 83 bine yakın yapıda yıkım veya ağır hasar meydana geldi, kent genelinde yürütülen enkaz kaldırma çalışmalarında yüzde 95 ilerleme sağlandı. BBCÖzge Bilgin ve annesi Figen BilginYAĞMURDAN KORKAR OLMAKBazılarıyla geçen yıl depremin hemen ardından tanıştığım Hataylılarla biraz uzun vakit geçirince, içlerinde taşıdıkları acıyı görmemek mümkün değil. Şebeke suyundaki kesintiler ve suyun kalitesi de geçen bir yılda çözülemeyen sorunlardan. Hatayı yeniden güzelleştirip ayağa kaldırmak için mücadele vereceğiz diyor. Yıkılan binaların açtığı koca boşlukların ve ayakta kalan hasarlı binaların arasında yaşayan Hataylılar, kentin geleceğini belirsiz görüyor. Maalesef ki yeniden bu sefer yine depremden sonra bunun için mücadele verilecek. Su kesintileri yaşanırken, konuştuğumuz Hataylılarsa, deprem öncesi içilebilir olan çeşme suyunu artık içmediklerini söylüyor. Ayakta kalan ufak bir duvar parçası ya da bir kaldırım taşında, tanıdıkları, bildikleri şehre dair kanıtlar arıyorlar. 2019 yılında yerel seçim öncesi hazırladığımız Hatay belgeselinde bize hareketli Antakya sokaklarını gezdiren ve kentin Suriye Savaşının ilk yıllarının ardından nasıl yeniden ayağa kalktığını anlatan Avukat Meral Samsun, o görüntülere bakarak iç geçiriyor. . ELEKTRİK VE SU KESİNTİLERİHatayın deprem sonrası bir rutini de elektrik kesintileri olmuş. Geçen yıl depremden sadece 10 gün sonra, Antakyanın tarihi merkezinin nasıl yerle bir olduğuna birlikte tanık olduğumuz araştırmacı/yazar Ünal Kahraman O günleri düşünüyorum şimdi, o gün bir karmaşa vardı, hepimizin yüreği kabarmıştı ama bugün muhteşem bir boşluğun içerisindeyim diyor. Biz yine yapayalnız kaldıkHataylı Özge Bilgin, 7 Şubatta, depremden bu yana daha da aktif kullandığı sosyal medya hesabından bu cümleleri paylaştı. Kameralar gitti, umut dağıtanlar gitti, herkes gitti, Hatay yine kendi kendine kaldı. Hataylılar da aslında biraz, çevrede her şeye rağmen ayakta durmakta direnen, hasarlı binalar gibi. Ve şu an için Hatayın geleceği, birçoğu için boşluk ve bilinmezlik demek. BBC6 Şubattaki deprem anmasında Hataylılar Sesimizi duyan var mı? diye pankartlar taşıyıp, bağırdı6 Şubat sabaha karşı depremde hayatını kaybedenler anısına yapılan yürüyüş ve anmada bu yalnız bırakılmış olmanın neden olduğu öfke kendisini gösterdi. Kentte kalmayı tercih edenler, geçen bir yıl içinde yapılan tek şeyin enkazların kaldırılması olduğunu söylüyor. Valiliğin düzenlediği Sessiz Yürüyüş, anma programına katılan siyasileri hedef alan protestolarla bölündü. Resmi verilere göre ağır yıkımın yaşandığı Hatayda can kaybı 24 bine yakın. Hataya geldi mi? sözlerine isyan ediyor: Biz kendi ellerimizle Hatayı yeniden Hatay yaparız diye bağırıyor. Herkes ilk günlerde Türkiyenin dört bir yanından gönderilen yardımlar ve desteğe teşekkür ediyor ve sonrasında da dudaklarından hafif sitemle karışık başımızı yaslayacak bir omuz aradık ama bulamadık benzeri cümleler dökülüyor. Bunu, kent merkezinde Defnede yeni yeni açılmaya başlayan birkaç cafe ve restoran az da olsa kırmaya çalışıyor. Hataydaki resmi anma programı bittiğinde sahneye yakın bir bölümde toplanmış olan depremzedeler ise hep bir ağızdan isyan ediyor. Şebeke sorunları nedeniyle hemen her gece kesinti yaşanıyor. O dönem yeniden doğuşu konuşmuştuk. Kalabalığın bir bölümü son 10 yıldır kentin Büyükşehir Belediye Başkanı olan Lütfü Savaşı da, CHP Genel Başkanı Özgür Özeli de, Sağlık Bakanı Fahrettin Kocayı da yuhaladı. Ve ilk gün, üzerlerinde orta hasarlı, yıkma, mahkemelik, yıkma gibi yazıların olduğu hasarlı binalar ve moloz yığınlarını gördüğümüzde, Hataylıların her gün bunları görerek yaşamak zorunda kalmasının şaşkınlığı ve ağırlığını hissediyoruz. Hatayda geçen yıl 5 Şubat gecesi ve 6 Şubat sabahı, durmadan yağan bir yağmur vardı.

6 Şubat'ın ardından Hatay: 'Kameralar gitti, yine yapayalnız kaldık'

Bunu, kent merkezinde Defnede yeni yeni açılmaya başlayan birkaç cafe ve restoran az da olsa kırmaya çalışıyor. 6 Şubat ve yakınlarındaki günlerde, kentin tarihi merkezinde yürürken, birçok Hataylının depremden sonra buraya ilk kez geldiğine ve tanıdıkları yerleri sesli şekilde aramaya çalıştıklarına şahit olduk. Kalabalığın bir bölümü son 10 yıldır kentin Büyükşehir Belediye Başkanı olan Lütfü Savaşı da, CHP Genel Başkanı Özgür Özeli de, Sağlık Bakanı Fahrettin Kocayı da yuhaladı. Konuştuğumuz depremzedelere ne sorarsak soralım, söze hep o sabaha karşı yaşadıklarını hatırlayarak başlıyor. Antakyanın depremde büyük ölçüde yıkılan tarihi Uzun Çarşısında ünlü Çınaraltı Künefenin sahibi Yusuf Ustanın oğlu Fatih Uzunparmak da, deprem öncesinde Hatayın hep en çok vergi veren ilk 10 kent arasında olduğunu söylüyor, Ama hizmette hep en son 10 kent arasında olduk, biz buna alışkınız diyor. Geriye Hataylılardan, ve görevlendirmeyle ya da gönüllü olarak buraya gelmiş memur ve çalışanlardan başka kim kaldı?Yalnızlık, kentte konuştuğumuz hemen herkesin ifade ettiği duyguların başında geliyor. Kameralar gitti, umut dağıtanlar gitti, herkes gitti, Hatay yine kendi kendine kaldı. Hatay sokakları kaldırılan enkazlardan geriye kalan molozlar, inşaat kamyonları ve tozla kaplı durumda. Ve şu an için Hatayın geleceği, birçoğu için boşluk ve bilinmezlik demek. Su kesintileri yaşanırken, konuştuğumuz Hataylılarsa, deprem öncesi içilebilir olan çeşme suyunu artık içmediklerini söylüyor. Hataylılar da aslında biraz, çevrede her şeye rağmen ayakta durmakta direnen, hasarlı binalar gibi. Biz yine yapayalnız kaldıkHataylı Özge Bilgin, 7 Şubatta, depremden bu yana daha da aktif kullandığı sosyal medya hesabından bu cümleleri paylaştı. Kentte kalmayı tercih edenler, geçen bir yıl içinde yapılan tek şeyin enkazların kaldırılması olduğunu söylüyor. O dönem yeniden doğuşu konuşmuştuk. Hataya geldi mi? sözlerine isyan ediyor: Biz kendi ellerimizle Hatayı yeniden Hatay yaparız diye bağırıyor. Hatayda yaşamaya dair paylaşımlar yapan Özge Bilgin, Eskiden yağmurda yürümeyi çok severdim, artık yağmur yağında korkuyorum diyor. Herkes ilk günlerde Türkiyenin dört bir yanından gönderilen yardımlar ve desteğe teşekkür ediyor ve sonrasında da dudaklarından hafif sitemle karışık başımızı yaslayacak bir omuz aradık ama bulamadık benzeri cümleler dökülüyor. Gece karanlık çöküp sokaklar ıssızlaştığındaysa, tarihin 6 Şubat 2023te, saatin de 4:17de takılı kalmış olduğu hissi her yeri kaplıyor. Ayakta kalan ufak bir duvar parçası ya da bir kaldırım taşında, tanıdıkları, bildikleri şehre dair kanıtlar arıyorlar. Şebeke suyundaki kesintiler ve suyun kalitesi de geçen bir yılda çözülemeyen sorunlardan. Duydukları bir ses, gördükleri bir taş parçası ve hatta hava durumu bile onları o ana geri götürebiliyor. Ve bir de yağmur yağdığında tüm kenti kaplayan çamurla. KOCA BİR BOŞLUKGeçen yıl depremin hemen ardından gördüğüm Hatayla, bir yıl sonra gördüğüm Hatay arasındaki en büyük fark, kentteki koca boşluk. Resmi verilere göre ağır yıkımın yaşandığı Hatayda can kaybı 24 bine yakın. Maalesef ki yeniden bu sefer yine depremden sonra bunun için mücadele verilecek. Yıkılan binaların açtığı koca boşlukların ve ayakta kalan hasarlı binaların arasında yaşayan Hataylılar, kentin geleceğini belirsiz görüyor. Şebeke sorunları nedeniyle hemen her gece kesinti yaşanıyor. Biri Daha bir gün öncesinde enkazdan cansız beden çıktı, bizi diri diri gömdüler derken, bir diğeri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın önceki hafta sonu Hataydaki TOKİ kurasında söylediği Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, o şehre herhangi bir şey gelmez. Valiliğin düzenlediği Sessiz Yürüyüş, anma programına katılan siyasileri hedef alan protestolarla bölündü. Her kesinti çoğu insan için deprem anını hatırlatan bir tetikleyici. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 2 Şubatta yaptığı açıklamada 6 Şubat depremlerinde 53 bin 537 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı. Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, geçen Eylül ayında şebeke suyunun içilebilir olduğunu, içme suyunun biyolojik ve kimyasal tahlillerinin sürekli yapıldığını belirtmişti. Ve ilk gün, üzerlerinde orta hasarlı, yıkma, mahkemelik, yıkma gibi yazıların olduğu hasarlı binalar ve moloz yığınlarını gördüğümüzde, Hataylıların her gün bunları görerek yaşamak zorunda kalmasının şaşkınlığı ve ağırlığını hissediyoruz. Hatay Valisi Mustafa Masatlının Ocak ayında Anadolu Ajansına verdiği bilgiye göre aralarında kamu binalarının da olduğu 83 bine yakın yapıda yıkım veya ağır hasar meydana geldi, kent genelinde yürütülen enkaz kaldırma çalışmalarında yüzde 95 ilerleme sağlandı. Hatayı yeniden güzelleştirip ayağa kaldırmak için mücadele vereceğiz diyor. BBCEn büyük yıkımı yaşayan ilçelerden Defnede eskiden binalarla dolu sokaklar kocaman bir boşlukla yutulmuşKENDİ ŞEHRİNDE TANIDIK SOKAK ARAMAKHatayda birçok sokak artık yok, bazıları moloz yığınlarıyla kapanmış durumda, bazıları ise üzerindeki binaların yıkılıp enkazların kaldırılmasıyla oluşan büyük boşluk tarafından yutulmuş. . Geçen yıl depremden sadece 10 gün sonra, Antakyanın tarihi merkezinin nasıl yerle bir olduğuna birlikte tanık olduğumuz araştırmacı/yazar Ünal Kahraman O günleri düşünüyorum şimdi, o gün bir karmaşa vardı, hepimizin yüreği kabarmıştı ama bugün muhteşem bir boşluğun içerisindeyim diyor. Yüzlerindeyse bir endişe ve tanıdık bir yer görünce beliren sevinç ışıltısı var. Ancak üzerinden henüz 24 saat geçmeden biz de kendimizi buna alışmış ve depremi her an hatırlatan manzarayı bazen fark bile etmediğimizi şaşkınlıkla fark ederken buluyoruz. 2019 yılında yerel seçim öncesi hazırladığımız Hatay belgeselinde bize hareketli Antakya sokaklarını gezdiren ve kentin Suriye Savaşının ilk yıllarının ardından nasıl yeniden ayağa kalktığını anlatan Avukat Meral Samsun, o görüntülere bakarak iç geçiriyor. Hataydaki resmi anma programı bittiğinde sahneye yakın bir bölümde toplanmış olan depremzedeler ise hep bir ağızdan isyan ediyor. ELEKTRİK VE SU KESİNTİLERİHatayın deprem sonrası bir rutini de elektrik kesintileri olmuş. Hatayda geçen yıl 5 Şubat gecesi ve 6 Şubat sabahı, durmadan yağan bir yağmur vardı. Tarihinde birçok kez depremlerle yıkılmış olan Antakya, Beklenen büyük deprem herhalde bize denk gelmez diyen kuşakların başına geldi. Aylin Yazan'ın Hatay'dan izlenimleri",. Ama kentteki herkes bunun uzun zaman alacağının farkında. ",6 Şubat 2023 depremlerinde en büyük yıkımın yaşandığı Hatay'da yaşayanlar, aradan geçen bir yılda sadece enkazların kaldırıldığını söylüyor. . Kalabalıktaki bazı kişilerse yuhalayanlara zaman zaman ölülerimize saygı gösterin diyerek çıkıştı. BBC6 Şubattaki deprem anmasında Hataylılar Sesimizi duyan var mı? diye pankartlar taşıyıp, bağırdı6 Şubat sabaha karşı depremde hayatını kaybedenler anısına yapılan yürüyüş ve anmada bu yalnız bırakılmış olmanın neden olduğu öfke kendisini gösterdi. BBCÖzge Bilgin ve annesi Figen BilginYAĞMURDAN KORKAR OLMAKBazılarıyla geçen yıl depremin hemen ardından tanıştığım Hataylılarla biraz uzun vakit geçirince, içlerinde taşıdıkları acıyı görmemek mümkün değil. Hatayda geçirdiğim 10 günün sonunda, 7 Şubatta birçok başka gazetecinin daha bulunduğu Adana-İstanbul uçağındayken, benim de aklımdaki soru buydu.