Özdemir İnce: Ruhsatsız Saray’dan ruhsatsız anayasa

 
Özdemir İnce: Ruhsatsız Saray’dan ruhsatsız anayasa Özdemir İnce: Ruhsatsız Saray’dan ruhsatsız anayasa

maddesinde düzenlenen “Bir kimse en fazla iki defa cumhurbaşkanı seçilebilir” hükmüne karşın AKP Genel Başkanı R. T. İlga etmek için anayasaya karşı darbe yapmak gerekir. . Kim karşı çıkabilir, teröre teslim olmuş “gayrı milli” CHP ile sol muhalefet mi? Hadi canım sen de. Değerli muhabir arkadaşımız Sefa Uyar’ın 29 Ocak 2024 tarihli Cumhuriyet’in birinci sayfasında yayımlanan haberinin “‘Mevcut Meclis anayasa yapamaz’ uyarısına ‘temsili kurucu’ çıkışı” manşetini okuyunca gerisini okumadan hemen kendisine telefon ettim ve sordum: “Kardeş, bu ‘temsili kurucu’ da nereden çıktı? Benim bildiğim iki kurucu meclis var: Asli kurucu meclis ve tali kurucu meclis. Serbest avukat olarak çalışmıştır. Bilindiği gibi ilk anayasayı yeni bir devlet kuran meclis millet adına yapar. Bizim 1921 ve 1924 anayasalarımız gibi. Bu güzelim anayasayı halkoyuna sunmanın da gereği yoktur. Akıl vermiş gibi olmayayım ama kullanılmayan, kullanıldığı zaman “paspas” niyetine kullanılan 1982’nin şaibeli darbe anayasası fiilen kadük duruma düşmüş durumda, küçük bir fiske ile yürürlükten kaldırılabilir. Erdoğan olduğuna göre bu icadı onun adına Mehmet Uçum yapmış olmalı. Çünkü bu karardan sonra yeni anayasa yapımı bakımından artık eski anayasal düzene göre kurulu bir organ değil, toplumsal ve siyasi meşruiyet fonksiyonunu kullanan temsili kurucu iradedir. TBMM de ümmetten aldığı ilhamla yepyeni, gıcır gıcır bir anayasa yapar. Kurucu olmayan Meclis’in anayasa yapamayacağı konusuna değinen Uçum, ‘Bunlara göre yeni anayasa yapma yetkisi sadece savaşlar, darbeler, ülkelerin zorla parçalanması sonucu ortaya çıkan egemendedir. TBMM’nin halkın temsil edildiği yer olduğunu söyleyen Uçum, ‘TBMM, bu özelliğiyle yeni anayasa yapma iradesini ortaya koyduğu anda, yeni anayasa yapmak bakımından cari anayasal düzen normlarıyla bağlı değildir. Telaş yapmanın ne gereği var yani. ",.  Sefa Uyar’ın haberi şöyle: “Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, 25 Ocak’ta Saray’da gerçekleştirilen ‘Yeni Anayasa Genel Değerlendirme Çalıştayı’nda konuştu. Bir meclis yemin ettiği anayasayı ilga edemez, tali meclis olarak mevcut anayasanın bazı maddelerini kural içinde değiştirebilir. ”Eh artık, mevcut anayasayı sünnet ettiklerine göre gıcır gıcır bir anayasa yapmamaları şaşırtıcı olur. Milletin doğrudan egemenlik kullanması ve seçilmiş temsilcilere anayasanın üstünde temsili kurucu irade görevi vermesi hiçbir şekilde yasaklanamaz’ diye konuştu. . Bu yaklaşım demokrasi ve halk karşıtı bir konuma sürüklenmek demektir’ iddiasında bulundu. Anayasanın kuvvetler ayrılığı ilkesini kuvvetler birliğine dönüştüren, böylece TBMM’yi ıskartaya çıkaran; Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay’ı işlevsizleştiren; Anayasa Mahkemesi ile AİHM’nin kararlarıyla burnunu silen; dolayısıyla Cumhuriyeti anayasasız ve hukuksuz bırakan; Anayasanın 101. Devr-i Başyüce’de her şey “mümkıyn”dır. Uçum, TBMM’nin temsili kurucu irade olarak yeni anayasa yapım sürecini yürütürken Anayasa Mahkemesi (AYM) denetimine de bağlı olmayacağını savundu. Hukuk tarihine geçmesi de garantidir. . . Aynı üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsü Çalışma Ekonomisi Bölümü’nde yüksek lisansını ve doktorasını yapmıştır. 19 Mayıs 1965’te Kars’ta doğmuştur. Bütün anayasa hukuku kitaplarında böyle yazar. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirmiştir. Kurul başkanı R. T. Yeni bir kurucu Meclis kurulmadan anayasanın tamamını hiçbir güç değiştiremez. 1960 ve 1980 darbelerinden sonra yapılan 1961 ve 1982 anayasaları gibi. ”Masal!Uygar dünyada kabul edilen yeni anayasa yapma ve anayasayı kısmen değiştirme hukuk yöntemini elinin tersiyle yok sayan Mehmet Uçum’un kim olduğunu merak edip Vikipedi’ye baktım ve şaşırıp kaldım:“Türk hukukçu ve siyasetçidir. Başyücelik makamı, TBMM’yi yeni bir anayasa yapmakla görevlendirir. ”Temsili kurucu Meclis, meğer Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum’un icadı imiş. Erdoğan’ı “olağandışı hukuk yorumlarıyla” bir kez daha cumhurbaşkanı yapan antidemokratik bir zihinsel yapının yeni bir anayasa yapmak için sıra dışı da olsa bir hukuki dayanak araması çok şaşırtıcı.

Özdemir İnce: Ruhsatsız Saray’dan ruhsatsız anayasa

Serbest avukat olarak çalışmıştır. Telaş yapmanın ne gereği var yani. . Bizim 1921 ve 1924 anayasalarımız gibi. Kurucu olmayan Meclis’in anayasa yapamayacağı konusuna değinen Uçum, ‘Bunlara göre yeni anayasa yapma yetkisi sadece savaşlar, darbeler, ülkelerin zorla parçalanması sonucu ortaya çıkan egemendedir. T. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirmiştir. 1960 ve 1980 darbelerinden sonra yapılan 1961 ve 1982 anayasaları gibi. ”Eh artık, mevcut anayasayı sünnet ettiklerine göre gıcır gıcır bir anayasa yapmamaları şaşırtıcı olur. Yeni bir kurucu Meclis kurulmadan anayasanın tamamını hiçbir güç değiştiremez. İlga etmek için anayasaya karşı darbe yapmak gerekir. . maddesinde düzenlenen “Bir kimse en fazla iki defa cumhurbaşkanı seçilebilir” hükmüne karşın AKP Genel Başkanı R. TBMM’nin halkın temsil edildiği yer olduğunu söyleyen Uçum, ‘TBMM, bu özelliğiyle yeni anayasa yapma iradesini ortaya koyduğu anda, yeni anayasa yapmak bakımından cari anayasal düzen normlarıyla bağlı değildir. T. Başyücelik makamı, TBMM’yi yeni bir anayasa yapmakla görevlendirir. 19 Mayıs 1965’te Kars’ta doğmuştur. Akıl vermiş gibi olmayayım ama kullanılmayan, kullanıldığı zaman “paspas” niyetine kullanılan 1982’nin şaibeli darbe anayasası fiilen kadük duruma düşmüş durumda, küçük bir fiske ile yürürlükten kaldırılabilir. Hukuk tarihine geçmesi de garantidir. Aynı üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsü Çalışma Ekonomisi Bölümü’nde yüksek lisansını ve doktorasını yapmıştır. Değerli muhabir arkadaşımız Sefa Uyar’ın 29 Ocak 2024 tarihli Cumhuriyet’in birinci sayfasında yayımlanan haberinin “‘Mevcut Meclis anayasa yapamaz’ uyarısına ‘temsili kurucu’ çıkışı” manşetini okuyunca gerisini okumadan hemen kendisine telefon ettim ve sordum: “Kardeş, bu ‘temsili kurucu’ da nereden çıktı? Benim bildiğim iki kurucu meclis var: Asli kurucu meclis ve tali kurucu meclis. Kurul başkanı R. Uçum, TBMM’nin temsili kurucu irade olarak yeni anayasa yapım sürecini yürütürken Anayasa Mahkemesi (AYM) denetimine de bağlı olmayacağını savundu. Devr-i Başyüce’de her şey “mümkıyn”dır. ”Temsili kurucu Meclis, meğer Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum’un icadı imiş. . Bütün anayasa hukuku kitaplarında böyle yazar. Erdoğan olduğuna göre bu icadı onun adına Mehmet Uçum yapmış olmalı. Anayasanın kuvvetler ayrılığı ilkesini kuvvetler birliğine dönüştüren, böylece TBMM’yi ıskartaya çıkaran; Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay’ı işlevsizleştiren; Anayasa Mahkemesi ile AİHM’nin kararlarıyla burnunu silen; dolayısıyla Cumhuriyeti anayasasız ve hukuksuz bırakan; Anayasanın 101. Bir meclis yemin ettiği anayasayı ilga edemez, tali meclis olarak mevcut anayasanın bazı maddelerini kural içinde değiştirebilir. Erdoğan’ı “olağandışı hukuk yorumlarıyla” bir kez daha cumhurbaşkanı yapan antidemokratik bir zihinsel yapının yeni bir anayasa yapmak için sıra dışı da olsa bir hukuki dayanak araması çok şaşırtıcı. Kim karşı çıkabilir, teröre teslim olmuş “gayrı milli” CHP ile sol muhalefet mi? Hadi canım sen de. ”Masal!Uygar dünyada kabul edilen yeni anayasa yapma ve anayasayı kısmen değiştirme hukuk yöntemini elinin tersiyle yok sayan Mehmet Uçum’un kim olduğunu merak edip Vikipedi’ye baktım ve şaşırıp kaldım:“Türk hukukçu ve siyasetçidir. . TBMM de ümmetten aldığı ilhamla yepyeni, gıcır gıcır bir anayasa yapar.  Sefa Uyar’ın haberi şöyle: “Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, 25 Ocak’ta Saray’da gerçekleştirilen ‘Yeni Anayasa Genel Değerlendirme Çalıştayı’nda konuştu. Bilindiği gibi ilk anayasayı yeni bir devlet kuran meclis millet adına yapar. Bu güzelim anayasayı halkoyuna sunmanın da gereği yoktur. Çünkü bu karardan sonra yeni anayasa yapımı bakımından artık eski anayasal düzene göre kurulu bir organ değil, toplumsal ve siyasi meşruiyet fonksiyonunu kullanan temsili kurucu iradedir. Bu yaklaşım demokrasi ve halk karşıtı bir konuma sürüklenmek demektir’ iddiasında bulundu. Milletin doğrudan egemenlik kullanması ve seçilmiş temsilcilere anayasanın üstünde temsili kurucu irade görevi vermesi hiçbir şekilde yasaklanamaz’ diye konuştu. ",.