Depremde 96 kişinin öldüğü binanın görevlisi: 'Asansörün altından su çıkardı'

 
Depremde 96 kişinin öldüğü binanın görevlisi: 'Asansörün altından su çıkardı' Depremde 96 kişinin öldüğü binanın görevlisi: 'Asansörün altından su çıkardı'

Binada 2 çocuğunu kaybeden Hilmi Çiftçi, sorumlulardan şikayetçi olduğunu belirterek, “Depremden 4 ay önce taşındım. Çünkü yasada böyle bir görev yoktur, yasada olmayan görevden dolayı bir insanı suçlamak zaten mümkün değildir. TUZ GİBİ DAĞILIYORDUBinada babası ve yeğenini kaybeden Ömer Durna da betonun çok kalitesiz olduğunu belirterek, “Ben 04. Mahkeme heyeti, tutuksuz sanıklardan Mehmet Akif Özgüler ile Mustafa Timurbanga hakkında da yakalama kararı çıkartılmasına karar vererek duruşmayı erteledi. Ben evime ekmek götürmek zorundayım. BETON TOZ GİBİ ELİMDE DAĞILIYORDUDaha sonra duruşmaya katılan ölenlerin yakınlarına söz hakkı verilip şikayetçi olup olmadıkları soruldu. Orayla uzaktan yakından hiç alakam yok. ‘Hayırdır, ne oluyor?’ diye sorduğumda ‘Altı bataklık batarsın, arabayla çökersin’ dedi. Ben deprem anını ayakta yaşadım ve bina 8-10 saniye dayandı” dedi. Bunun için vereceğiniz ceza müebbet ise de ben buna razıyım. ",. Kimden aldı arsayı bilmiyorum. 6-7 saniye içinde binanın yıkıldığını belirten Çetinkaya, “Binanın çok kötü dağıldığını betonların un ufak olduğunu gördüm. Arsayı aldı mecburen imzaladık, Metin Bey de imzaladı. Ebrar Sitesi’nde Tevfik Tepebaşı dışında hiç kimsenin ismini duymadık, orayı yapan Tevfik Tepebaşı’dır” ifadelerini kullandı. Enkazdan çıktıktan sonra ölü ya da diri çocuklarımı çıkarmak için balkondan aldığım bir demirle binanın tablasını kırdım başkanım. Belediyenin imar komisyonu incelemiştir, DSİ incelemiş, bayındırlık incelemiş burası uygun mu diye. Uygun görüldükten sonra şartlarını belirlemiş belediye meclisinde bu konular görüşülmüş, sonunda da bu başkan tarafından imzalanarak imara açılmıştır. Yardımcı olmak istedim, hepsi bu. Arsayı, parayı kimden aldı bilmiyorum. 99 depreminden sonra yapıldığını ve güvenli olduğunu söylediler ama betonu toz gibi elimde dağılıyordu. Suçlamaları kabul etmeyen Kurt, Tevfik Tepebaşı’nın muhasebecisi olduğunu, kooperatifi Miraç Apartmanı’nı yapmak için kurduğunu belirterek, “Bizim inşaatta borçlar nedeniyle ilerleyemez hale gelmişti. ‘İNŞAATLA İLGİM YOK, YARDIMCI OLMAK İÇİN İMZA ATTIM’Duruşmada ilk olarak Çetin Kurt savunma yaptı. Canlı ve ölü en az 10 kişiyi çıkardım. Bundan dolayı bana ve yönetime suç isnat etmek mümkün değildir. Çetin Kurt teknik eleman değildir, inşattan anlamaz, yasada sen burayı inceleyeceksin diye bir sorumluluğu da yoktur. Deprem anında öğrendim bunları. TABLAYI DEMİRLE KIRDIMMuhammed Çetinkaya ise ailesiyle birlikte enkaz altında kaldığını ve kızını kaybettiğini söyledi. Metin Kazancı’nın yönetime geçmesinin sebebi Miraç Apartmanı’nın arsası kendilerinindi, yani hiçbir ilgisi yok arkadaşın, Tamer Kurtaran da öyle. Kimin yaptırdığını bilmiyorum ama Tevfik Tepebaşı’nın yaptırdığını söylüyorlardı. Çetin Kurt’a bu bölgenin fay hattı olduğu, çürük olduğu, altından su çıktığı söyleniyor ve niye öngörmedin, tedbir almadın diye soruluyor. Yöneticinin bu hususta bir ilgisi yoktur. Bizim inşaatı bize teslim ettikten sonra ne yaptı hiç bilmem. Beton parçalarını birbirine vurduğumuz da tuz gibi dağılıyordu. ”‘YÖNETİM KURULU ÜYESİ OLDUĞUMU DEPREMDEN SONRA ÖĞRENDİM’Metin kazancı da suçlamaları kabul etmeyerek dava konusu binanın yapımıyla ilgili hiçbir bilgisi olmadığını söyledi. Davanın ilk duruşmasına tutuksuz sanık Metin Kazancı, binadan sağ çıkanlar, ölenlerin yakınları ve tarafların avukatları katıldı. Suyun niye olduğunu şimdi anlıyoruz, zeminin sulak bir arazi olduğunu, tabanının sulak olduğunu, sağlam olmadığını şimdi anladık. A’dan Z’ye hiçbir ilgim yok, sadece muhasebesine baktım. ASANSÖRÜN TABANINDAN SU ÇIKARDIEşini ve kızını kaybeden bina görevlisi Halil İbrahim Hasırcı da binanın 5-6 saniye içinde çöktüğünü ifade ederek, “Zaten dayanıksız olduğu oradan belliydi. Kooperatifin yönetiminde olmak benim suçum. İddia ediyorum, oradan bir tane vatandaş çıksın beni tanıyan, bana aidat veren, bana para veren çıksın müebbet hapis verin cezama razıyım” dedi. Ben de orada kooperatife üye değilim, kooperatif yöneticisi de değilim. Bu inşaatı hangi mühendis yaptı, statikcisi kim bilmiyorum. Apartmanın asansörünün tabanından su çıkardı biz o suyu motorlar dışarı atardık ve biz bunu devamlı yapardık. Ben kooperatifi bitirdim, çevre düzenlemesi var, borcu olan üyeler var. Sonra G Blok’u da almış, G Blok’a da imza attım. 96 kişinin hayatını kaybettiği yıkılan F Blok ile ilgili yürütülen soruşturma sonunda sitenin kurucusu Tevfik Tepebaşı (81), F bloku yapan Çetin Konut Yapı Kooperatif Başkanı Çetin Kurt (64), Tevfik Tepebaşı’nın damadı Ahmet Doğan (51), Atilla Öz (62), Berra Elbistanlı (48), Mehmet Akif Özgüler (73), Metin Kazancı (60), Mustafa Timurbanga (55) ve Tamer Kurtaran (60) hakkında ‘Bilinçli taksirle ölüme ve yaralama neden olma suçundan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis istemiyle Kahramanmaraş 5’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Ben de ‘Hocam bizim kooperatif bitmek üzere’ dedim. Tutuklu sanıklar Çetin Kurt ile başka dosyalardan tutuklu olan Tevfik Tepebaşı, Ahmet Doğan ve Atilla Öz, tutuklu bulundukları cezaevinden SEGBİS sistemi ile duruşmaya bağlanırken, diğer tutuksuz 5 sanık duruşmaya katılmadı. Ben sadece Miraç’ta üye olduğumu biliyorum” diye konuştu. Benim orada resmi bir görevim yoktur ve hiçbir yerde de imzam yoktur. 30 da F Blok’un üzerindeydim. Çetin bey ‘Ben hatır için yaptım’ diyor ama yönetiyorsa, yönetimden, attığı imzadan sorumludur. Yöneticimiz rahmetli oldu, binanın bahçesine beni araçla sokmadı. Çetin Kurt, “İnşaat yapımıyla ilgili hiçbir bağlantım yok diyorsunuz ama inşaat yapımıyla ilgili tüm sözleşmelere neden imza attınız?” sorusu üzerine ise, “Ben Tevfik Bey için canımı veririm. Orada da her şeyi yapan Çetin’di. Kepçeler demirleri kaldırırken beton akıp gidiyordu” diye konuştu. Deprem olduktan sonra yönetim kurulu üyesi olduğumdan haberim oldu. Bundan dolayı da bana suç isnat etmek mümkün değildir. Burayı Tevfik Tepebaşı yaptı olarak biliyoruz” diye konuştu. Fazla demir kullanılmış tamam ama beton özelliği yoktu. Orayı bitirdikten sonra ben çıkarım sizin adınıza burayı alabilirsiniz dedim ve aldı. ",Kahramanmaraş’ta depremde 96 kişinin hayatını kaybettiği Ebrar Siteleri F Blok’la ilgili 1’i tutuklu, 9 kişinin ‘Bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma’ suçundan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis istemiyle yargılandığı davada, binadan sağ kurtulanlar betonun çok kalitesiz olduğunu ve toz gibi dağıldığını söyledi. Geçen yıl 6 Şubatta meydana gelen depremlerde Ebrar Siteleri’nde yaklaşık 1400 kişi yaşamını yitirdi. Yani Ebrar’la ilgili, inşaat yapımıyla ilgili hiçbir alakamız yok. Arsamı verdim, karşılığında Çetin’den 7 daire aldım. Binanın temelinden bitimine kadar belediye ekiplerince 15 defa denetlendiğini ifade eden Tepebaşı, kendisini şöyle savundu:“İnşaatın yapım safhasından ve denetiminden benim hiçbir sorumluluğum yoktur. Ahmet Doğan ile Atilla Öz de F Blok’la hiçbir alakaları olmadığını ifade ederek suçlamaları reddetti. Ne kadar sağlam olduğunu siz hesap edin artık.  Yaptık, tamam suç, o suçun cezasını çekmeye razıyım” diye cevap verdi. Tevfik hoca da sevdiğim bir insan, dürüst insan. Benim suçum bu. İnşaatla hiçbir ilgim yok. 7 gün boyunca cenazemizi bekledik. Yönetim kurulunda olduğu için yardımcı olmak maksadıyla. Bana geldi, ‘Bana bir kooperatif kur’ dedi. Benim Ebrar’la, F Blok’la uzaktan yakından hiçbir alakam yok. ‘ÇETİN KURT, ATTIĞI İMZADAN SORUMLUDUR’Tevfik Tepebaşı ise binanın Çetin Konut Yapı Kooperatifi tarafından yapıldığını ve kendisinin kooperatif üyesi dahi olmadığını ve bu nedenle hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını, kooperatifin de görevinin binayı yapacak ekibi bulup malzemeleri temin etmek dışında hiçbir bir sorumluğu olmadığını söyledi. Miraç Apartmanı’nı 7 daire karşılığında Çetin Kurt’a verdiğini ve binanın daha iyi yapılması için kooperatife üye olduğunu belirten Kazancı, “Ben ayakkabıcıyım, inşaat işinden hiç anlamam, inşaatın İ’sini bilmem. Asansörün altından su çekildiğini birkaç defa gördüm.

Depremde 96 kişinin öldüğü binanın görevlisi: 'Asansörün altından su çıkardı'

Ben sadece Miraç’ta üye olduğumu biliyorum” diye konuştu. 6-7 saniye içinde binanın yıkıldığını belirten Çetinkaya, “Binanın çok kötü dağıldığını betonların un ufak olduğunu gördüm. Binada 2 çocuğunu kaybeden Hilmi Çiftçi, sorumlulardan şikayetçi olduğunu belirterek, “Depremden 4 ay önce taşındım.  Yaptık, tamam suç, o suçun cezasını çekmeye razıyım” diye cevap verdi. 96 kişinin hayatını kaybettiği yıkılan F Blok ile ilgili yürütülen soruşturma sonunda sitenin kurucusu Tevfik Tepebaşı (81), F bloku yapan Çetin Konut Yapı Kooperatif Başkanı Çetin Kurt (64), Tevfik Tepebaşı’nın damadı Ahmet Doğan (51), Atilla Öz (62), Berra Elbistanlı (48), Mehmet Akif Özgüler (73), Metin Kazancı (60), Mustafa Timurbanga (55) ve Tamer Kurtaran (60) hakkında ‘Bilinçli taksirle ölüme ve yaralama neden olma suçundan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis istemiyle Kahramanmaraş 5’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. TABLAYI DEMİRLE KIRDIMMuhammed Çetinkaya ise ailesiyle birlikte enkaz altında kaldığını ve kızını kaybettiğini söyledi. Çünkü yasada böyle bir görev yoktur, yasada olmayan görevden dolayı bir insanı suçlamak zaten mümkün değildir. Ben de orada kooperatife üye değilim, kooperatif yöneticisi de değilim. Arsayı, parayı kimden aldı bilmiyorum. Ben de ‘Hocam bizim kooperatif bitmek üzere’ dedim. ",. Ne kadar sağlam olduğunu siz hesap edin artık. Miraç Apartmanı’nı 7 daire karşılığında Çetin Kurt’a verdiğini ve binanın daha iyi yapılması için kooperatife üye olduğunu belirten Kazancı, “Ben ayakkabıcıyım, inşaat işinden hiç anlamam, inşaatın İ’sini bilmem. ASANSÖRÜN TABANINDAN SU ÇIKARDIEşini ve kızını kaybeden bina görevlisi Halil İbrahim Hasırcı da binanın 5-6 saniye içinde çöktüğünü ifade ederek, “Zaten dayanıksız olduğu oradan belliydi. Bu inşaatı hangi mühendis yaptı, statikcisi kim bilmiyorum. Yönetim kurulunda olduğu için yardımcı olmak maksadıyla. Enkazdan çıktıktan sonra ölü ya da diri çocuklarımı çıkarmak için balkondan aldığım bir demirle binanın tablasını kırdım başkanım. Metin Kazancı’nın yönetime geçmesinin sebebi Miraç Apartmanı’nın arsası kendilerinindi, yani hiçbir ilgisi yok arkadaşın, Tamer Kurtaran da öyle. Kooperatifin yönetiminde olmak benim suçum. Geçen yıl 6 Şubatta meydana gelen depremlerde Ebrar Siteleri’nde yaklaşık 1400 kişi yaşamını yitirdi. Mahkeme heyeti, tutuksuz sanıklardan Mehmet Akif Özgüler ile Mustafa Timurbanga hakkında da yakalama kararı çıkartılmasına karar vererek duruşmayı erteledi. Sonra G Blok’u da almış, G Blok’a da imza attım. Suçlamaları kabul etmeyen Kurt, Tevfik Tepebaşı’nın muhasebecisi olduğunu, kooperatifi Miraç Apartmanı’nı yapmak için kurduğunu belirterek, “Bizim inşaatta borçlar nedeniyle ilerleyemez hale gelmişti. Deprem olduktan sonra yönetim kurulu üyesi olduğumdan haberim oldu. 30 da F Blok’un üzerindeydim. BETON TOZ GİBİ ELİMDE DAĞILIYORDUDaha sonra duruşmaya katılan ölenlerin yakınlarına söz hakkı verilip şikayetçi olup olmadıkları soruldu. Bundan dolayı bana ve yönetime suç isnat etmek mümkün değildir. Arsayı aldı mecburen imzaladık, Metin Bey de imzaladı. ”‘YÖNETİM KURULU ÜYESİ OLDUĞUMU DEPREMDEN SONRA ÖĞRENDİM’Metin kazancı da suçlamaları kabul etmeyerek dava konusu binanın yapımıyla ilgili hiçbir bilgisi olmadığını söyledi. ‘İNŞAATLA İLGİM YOK, YARDIMCI OLMAK İÇİN İMZA ATTIM’Duruşmada ilk olarak Çetin Kurt savunma yaptı. Kimden aldı arsayı bilmiyorum. ‘ÇETİN KURT, ATTIĞI İMZADAN SORUMLUDUR’Tevfik Tepebaşı ise binanın Çetin Konut Yapı Kooperatifi tarafından yapıldığını ve kendisinin kooperatif üyesi dahi olmadığını ve bu nedenle hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını, kooperatifin de görevinin binayı yapacak ekibi bulup malzemeleri temin etmek dışında hiçbir bir sorumluğu olmadığını söyledi. ",Kahramanmaraş’ta depremde 96 kişinin hayatını kaybettiği Ebrar Siteleri F Blok’la ilgili 1’i tutuklu, 9 kişinin ‘Bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma’ suçundan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis istemiyle yargılandığı davada, binadan sağ kurtulanlar betonun çok kalitesiz olduğunu ve toz gibi dağıldığını söyledi. Ahmet Doğan ile Atilla Öz de F Blok’la hiçbir alakaları olmadığını ifade ederek suçlamaları reddetti. Uygun görüldükten sonra şartlarını belirlemiş belediye meclisinde bu konular görüşülmüş, sonunda da bu başkan tarafından imzalanarak imara açılmıştır. 99 depreminden sonra yapıldığını ve güvenli olduğunu söylediler ama betonu toz gibi elimde dağılıyordu. Bizim inşaatı bize teslim ettikten sonra ne yaptı hiç bilmem. Orada da her şeyi yapan Çetin’di. İddia ediyorum, oradan bir tane vatandaş çıksın beni tanıyan, bana aidat veren, bana para veren çıksın müebbet hapis verin cezama razıyım” dedi. Çetin Kurt’a bu bölgenin fay hattı olduğu, çürük olduğu, altından su çıktığı söyleniyor ve niye öngörmedin, tedbir almadın diye soruluyor. Yardımcı olmak istedim, hepsi bu. Kimin yaptırdığını bilmiyorum ama Tevfik Tepebaşı’nın yaptırdığını söylüyorlardı. Çetin Kurt, “İnşaat yapımıyla ilgili hiçbir bağlantım yok diyorsunuz ama inşaat yapımıyla ilgili tüm sözleşmelere neden imza attınız?” sorusu üzerine ise, “Ben Tevfik Bey için canımı veririm. Tutuklu sanıklar Çetin Kurt ile başka dosyalardan tutuklu olan Tevfik Tepebaşı, Ahmet Doğan ve Atilla Öz, tutuklu bulundukları cezaevinden SEGBİS sistemi ile duruşmaya bağlanırken, diğer tutuksuz 5 sanık duruşmaya katılmadı. Binanın temelinden bitimine kadar belediye ekiplerince 15 defa denetlendiğini ifade eden Tepebaşı, kendisini şöyle savundu:“İnşaatın yapım safhasından ve denetiminden benim hiçbir sorumluluğum yoktur. Ben deprem anını ayakta yaşadım ve bina 8-10 saniye dayandı” dedi. Bana geldi, ‘Bana bir kooperatif kur’ dedi. Yöneticimiz rahmetli oldu, binanın bahçesine beni araçla sokmadı. İnşaatla hiçbir ilgim yok. Çetin Kurt teknik eleman değildir, inşattan anlamaz, yasada sen burayı inceleyeceksin diye bir sorumluluğu da yoktur. Çetin bey ‘Ben hatır için yaptım’ diyor ama yönetiyorsa, yönetimden, attığı imzadan sorumludur. 7 gün boyunca cenazemizi bekledik. Deprem anında öğrendim bunları. Asansörün altından su çekildiğini birkaç defa gördüm. ‘Hayırdır, ne oluyor?’ diye sorduğumda ‘Altı bataklık batarsın, arabayla çökersin’ dedi. Benim Ebrar’la, F Blok’la uzaktan yakından hiçbir alakam yok. Canlı ve ölü en az 10 kişiyi çıkardım. Apartmanın asansörünün tabanından su çıkardı biz o suyu motorlar dışarı atardık ve biz bunu devamlı yapardık. Yöneticinin bu hususta bir ilgisi yoktur. Ben evime ekmek götürmek zorundayım. Orayı bitirdikten sonra ben çıkarım sizin adınıza burayı alabilirsiniz dedim ve aldı. Orayla uzaktan yakından hiç alakam yok. Arsamı verdim, karşılığında Çetin’den 7 daire aldım. Fazla demir kullanılmış tamam ama beton özelliği yoktu. Ben kooperatifi bitirdim, çevre düzenlemesi var, borcu olan üyeler var. Burayı Tevfik Tepebaşı yaptı olarak biliyoruz” diye konuştu. Kepçeler demirleri kaldırırken beton akıp gidiyordu” diye konuştu. Beton parçalarını birbirine vurduğumuz da tuz gibi dağılıyordu. A’dan Z’ye hiçbir ilgim yok, sadece muhasebesine baktım. Bunun için vereceğiniz ceza müebbet ise de ben buna razıyım. Suyun niye olduğunu şimdi anlıyoruz, zeminin sulak bir arazi olduğunu, tabanının sulak olduğunu, sağlam olmadığını şimdi anladık. Ebrar Sitesi’nde Tevfik Tepebaşı dışında hiç kimsenin ismini duymadık, orayı yapan Tevfik Tepebaşı’dır” ifadelerini kullandı. Tevfik hoca da sevdiğim bir insan, dürüst insan. Benim orada resmi bir görevim yoktur ve hiçbir yerde de imzam yoktur. Benim suçum bu. Bundan dolayı da bana suç isnat etmek mümkün değildir. Davanın ilk duruşmasına tutuksuz sanık Metin Kazancı, binadan sağ çıkanlar, ölenlerin yakınları ve tarafların avukatları katıldı. TUZ GİBİ DAĞILIYORDUBinada babası ve yeğenini kaybeden Ömer Durna da betonun çok kalitesiz olduğunu belirterek, “Ben 04. Belediyenin imar komisyonu incelemiştir, DSİ incelemiş, bayındırlık incelemiş burası uygun mu diye. Yani Ebrar’la ilgili, inşaat yapımıyla ilgili hiçbir alakamız yok.